Nerdler Neden Popüler Değil? Okul Hayatının Gerçeklikleri Üzerine Bir İnceleme (Why Nerds are Unpopular)
Manage episode 383412275 series 3528279
"Paul Graham'ın 2003’de yazdığı bu makale, kolejlilerin popülerlik dünyasındaki karmaşık dinamikleri ve 'inek' olarak adlandırılan öğrencilerin neden popüler olmadığını inceliyor. Graham, zekanın popülerlikle ters orantılı olduğunu ve bu durumun çoğunlukla Amerikan okullarında geçerli olduğunu ifade ediyor. Ayrıca, popüler olmayı istememenin, aslında çoğu 'inek' öğrencinin bilinçaltında daha zeki olmayı tercih etmesinden kaynaklandığını öne sürüyor. Bu karmaşık sosyal dinamiği anlamak, gençlerin okul hayatındaki mutsuzluğunu ve baskıyı daha iyi anlamalarına yardımcı olabilir.
---
# Nerdler Neden Popüler Değil? Okul Hayatının Gerçeklikleri Üzerine Bir İnceleme (Why Nerds are Unpopular)
Şubat 2003
Ortaokul yıllarım, arkadaşım Rich'le birlikte okuldaki öğle yemeği masalarını popülerlik düzeylerine göre haritalandırdığımız o anıyla aklıma geliyor. Bu işlem oldukça basitti çünkü çocuklar genellikle sadece kendi popülerlik düzeylerine yakın olan diğer çocuklarla yemek yiyordu. Masaları A'dan E'ye kadar değerlendirdik. A masaları genellikle futbolcular, ponpon kızlar ve benzeri popüler öğrencilerle doluydu. E masalarında ise hafif Down sendromu olan çocuklar oturuyordu. O zamanlar bu çocuklara ""geri kalmış"" diye hitap ediyorduk.
Fiziksel olarak farklılık göstermeden alabileceğimiz en düşük noktada, D masasında oturuyorduk. Kendimizi D olarak sınıflandırmak oldukça dürüst bir yaklaşımdı. Çünkü aksini iddia etmek apayrı bir yalan olurdu. Okuldaki herkes, biz dahil, herkesin ne kadar popüler olduğunu tam olarak biliyordu.
Lise yıllarım geldiğinde, popülerlik seviyem giderek arttı. Ergenliğim sonunda geldi; iyi bir futbolcu oldum; dedikodulara sebep olan bir yeraltı gazetesi başlattım. Yani popülerlik çıtasının büyük bir kısmını deneyimlemiş oldum.
Okulda 'inek' olarak bilinen birçok kişi tanıyorum ve hepsi aynı hikayeyi anlatıyor: Zeki olmakla inek olmak arasında oldukça güçlü bir bağlantı var, ve daha da ilginci inek olmakla popüler olmak arasında da tam tersi bir ilişki var. Yani anlayacağınız, zeki olmak sizi popülerlikten uzaklaştırıyor.
Peki neden böyle? Şu anda okuyan biri için bu garip bir soru gibi görünebilir. Gerçek, bir şeyin başka türlü olabileceğini düşünmek bile garip gelecek kadar belirgin. Ama tabii ki başka türlü de olabilirdi. İlkokulda zeki olmak sizi dışlanmış hissettirmez. Gerçek hayatta da size zarar vermez. Bildiğim kadarıyla, çoğu başka ülkede bu sorun bu kadar kötü değil. Ancak tipik bir Amerikan orta öğretim okulunda, zeki olmak muhtemelen hayatınızı zorlaştıracaktır. Peki neden?
Bu gizemin anahtarı, soruyu hafifçe yeniden formüle etmektir. Zeki çocuklar neden kendilerini popüler yapmıyorlar? Eğer onlar gerçekten bu kadar zekiyseler, popülerliğin nasıl işlediğini çözüp, standart testlerde yaptıkları gibi, sistemle başa çıkmaları gerekmez mi?
Bir fikre göre, bu imkansız; zeki çocuklar popüler olamaz çünkü diğer çocuklar onları zekaları yüzünden kıskanır ve ne yaparlarsa yapsınlar popüler olamazlar. Keşke öyle olsaydı. Eğer ortaokuldaki diğer çocuklar beni kıskanıyorsa, bunu çok iyi sakladılar. Üstelik, zeki olmak gerçekten kıskanılacak bir özellik olsaydı, kızlar da bu duruma ayak uydururdu. Sonuçta, erkeklerin kıskandığı çocukları, kızlar sever.
Gittiğim okullarda, zeki olmak pek de önemli sayılmazdı. Çocuklar bunu ne çok beğenirler, ne de hor görürlerdi. Diğer her şey eşit olduğunda, ortalamanın zeki tarafında olmayı aptal tarafından daha çok tercih ederlerdi. Ama zeka, mesela fiziksel görünüm, karizma ya da spor yeteneği kadar değerli görülmezdi.
Eğer zeka kendi başına popülerlik için bir etken değilse, neden zeki çocuklar sürekli olarak popüler olamıyorlar? Bence cevap şu: Aslında onlar popüler olmak istemiyorlar.
Eğer o zamanlar biri bana bunu söylemiş olsaydı, ona gülerdim. Okulda popüler olmamanın çocukları ne kadar mutsuz ettiğini biliyorum, hatta bazıları bu durumdan o kadar çok etkileniyor ki, intiharı bile düşünüyorlar. Bana ""popüler olmak istemezsin"" demek, çölde susuzluktan kıvranan birine ""aslında sen su bile istemezsin"" demek gibi olurdu. Tabii ki popüler olmak istiyordum.
Fakat aslında, hala yeterince popüler olmadığımı düşünüyordum. Çünkü benim daha çok istediğim bir şey vardı: Akıllı olmak. Sadece okulda iyi olmakla kalmamak, elbette bu da önemliydi, ama ben daha fazlasını istiyordum. Güzel roketler tasarlamak, iyi yazılar yazmak, bilgisayar programlama konusunda bilgi sahibi olmak isterdim. Genel anlamda, büyük ve etkileyici şeyler yaratmak isterdim.
O zamanlar ne istediğimi belirlemeye, isteklerimi birbirine karşı tartmaya hiç çalışmamıştım. Eğer öyle yapmış olsaydım, zekanın daha önemli olduğunu fark ederdim.Biraz hayal edelim: Birisi size, okulun en popüler çocuğu olma fırsatını sunuyor. Ama bu popülerlik, sadece ortalama bir zekaya sahip olmanızı gerektiriyor. Şimdi, bu teklifi kabul eder miydiniz?
Popüler olmamak, özellikle gençler arasında, bazen gerçekten zor bir durum olabilir. Ama aynı zamanda, birçok zeki genç için ortalama bir zekaya sahip olmak da düşünülemez bir durumdur. Zekanın bir ölçüt olduğunu düşünürsek ve bir kişi zekanın yüzde 80'lik dilimindeyse, kim zeka puanının 30 puan düşmesini, herkes tarafından sevilmek ve hayranlık duyulmak karşılığında kabul etmez ki?
İşte burada, asıl sorunun temeli yatıyor gibi görünüyor. Derslere düşkün öğrenciler, aslında iki ayrı hedefe yöneliyorlar. Elbette popüler olmak isterler, ama asıl istedikleri şey akıllı olmaktır. Ama popülerlik, boş zamanlarınızda bir hobi gibi elde edebileceğiniz bir şey değildir, özellikle Amerikan liselerinin kıyasıya rekabetçi ortamında.
Rönesans Adamı'nın en iyi örneği olarak kabul edilen Alberti, ""Eğer bir sanatta ustalaşmak istiyorsanız, ne kadar küçük de olsa tam bir adanmışlık gerektirir"" diye yazmış. Acaba dünyada Amerikan gençlerinin popüler olmak için harcadığı çabayı başka bir şey için harcayan biri var mıdır? Deniz kuvvetleri özel timleri ve beyin cerrahisi uzmanları bile bu konuda onlarla kıyaslandığında tembel kalıyorlar. Onlar arada bir tatil yapıyor, bazılarının ise hobileri bile var. Ancak bir Amerikan genç, uyanık olduğu her anı, yılın her günü popüler olmak için çalışabilir.
Tabii ki, bunu bilinçli olarak yaptıklarını söylemek istemiyorum. Evet, aralarında gerçekten küçük Machiavelliler bulunabilir, ama asıl demek istediğim şu ki, gençler sürekli olarak 'uyum sağlama' modunda yaşıyorlar.
Örneğin, gençler kıyafetlere büyük bir önem gösterirler. Bilinçli olarak popüler olmak için giyinmezler, amaçları sadece iyi görünmektir. Ama kimin gözüne iyi görünmek isterler? Tabi ki diğer gençlerin. Diğer gençlerin düşünceleri, sadece kıyafet seçimiyle sınırlı kalmaz, yaptıkları her şeyi ve hatta yürüyüş tarzlarını bile belirler. Ve böylece, yaptıkları her şeyde ""doğru""yu bulmaya çalışırken, aslında bilinçli ya da bilinçsiz, daha popüler olmak için çaba gösterirler.
Nerdler bunu pek anlamıyor. Popüler olmanın aslında bir çaba gerektirdiğini kavrayamıyorlar. Genelde, çok yoğun bir alanda olmayan insanlar, başarının sürekli (çoğu zaman farkında olmadan) çaba gerektirdiği gerçeğini göz ardı ediyorlar. Örneğin, çoğu insan resim çizmeyi, boyunun uzun olması gibi doğuştan gelen bir yetenek olarak görür. Oysa çoğu zaman ""resim çizebilen"" insanlar, aslında resim çizmeyi sever ve bunun üzerine çok zaman harcarlar; işte bu yüzden bu konuda iyidirler. Aynı şekilde, popüler olmak da sadece var olan ya da olmayan bir durum değil, aksine kendinizi yaratmak için sarf ettiğiniz bir çaba ile alakalıdır.
Nerdlerin popüler olmamasının asıl sebebi, aklında başka şeyler olmasıdır. Onların ilgisi genellikle kitaplara ya da doğaya yöneliktir, moda veya partiler pek ilgi çekmez. Bir yandan futbol oynarken, diğer yandan kafalarında bir bardak su taşıyormuş gibi davranırlar. Oyununa tam anlamıyla odaklanabilen diğer oyuncular, onları rahatça alt eder ve neden bu kadar beceriksiz...
216 epizódok