Artwork

A tartalmat a Mete Yurtsever biztosítja. Az összes podcast-tartalmat, beleértve az epizódokat, grafikákat és podcast-leírásokat, közvetlenül a Mete Yurtsever vagy a podcast platform partnere tölti fel és biztosítja. Ha úgy gondolja, hogy valaki az Ön engedélye nélkül használja fel a szerzői joggal védett művét, kövesse az itt leírt folyamatot https://hu.player.fm/legal.
Player FM - Podcast alkalmazás
Lépjen offline állapotba az Player FM alkalmazással!

DYF Kitap Kulübü ile Şiddetsiz İletişim

55:46
 
Megosztás
 

Manage episode 387467587 series 2627708
A tartalmat a Mete Yurtsever biztosítja. Az összes podcast-tartalmat, beleértve az epizódokat, grafikákat és podcast-leírásokat, közvetlenül a Mete Yurtsever vagy a podcast platform partnere tölti fel és biztosítja. Ha úgy gondolja, hogy valaki az Ön engedélye nélkül használja fel a szerzői joggal védett művét, kövesse az itt leírt folyamatot https://hu.player.fm/legal.

Send us a Text Message.

Kitap Kulübü’müzde Kasım ayında 35’inci buluşmamızda Marshall Rosenberg’in “Şiddetsiz İletişim” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Rosenberg iletşimin empatiyle, samimiyetle ve açıklıkla yapılması gerektiğini anlatıyor. Bunun için önerdiği dört aşamalı bir teknik var kitabında anlattığı. Bunu gerçekten olabilecek en zorlu koşulların testine tabi tutmuş. Kan davası içindeki çetelerden, uluslararası çatışma içindeki gruplar gibi.

Her bölümde küçük testler var, aktarılanları sindirip sindirmediğinizi anlayabileceğiniz. Ayrıca baştan sona uzun diyaloglar var, bu tekniği uyguladığı kişilerle yaptığı konuşmaları aktaran, dolayısıyla bir tiyatro sahnesi izler gibi takip edebiliyorsunuz, nasıl iletişim kurduğunu.

Açıkçası kitaptaki bazı uyarıların önceden farkına vardığımı ve uyguladığımı düşünüyorum. İnsanlarla sinirlenmeden diyalog kurabilmek, veya akıl vermekten veya ironiden mümkün olduğunca kaçınmak gibi. Ama bazı konularda ne kadar gelişime açık olduğuma beni ikna etti. Hemen üç tanesini sayabilirim.

“Duygularımızın sorumluluğunu alma”; başkalarını duygu durumumuzdan sorumlu tutmama. Yani bir kişiyi davranışlarını beğenmemiz nedeniyle suçlamanın kendi eksikliğimizden kaynaklandığını anlamak, ki bunu 189 ve 190 bölümde özetlediğim Duygusal Güçle liderlik etmenin sinirbilimi kitabında daha geniş değinmiştim.

“İhtiyaçları dile getirme” bu en çok yaptığımız hatalardan, hep karşımızdakinin anlamasını bekliyoruz, kendimiz ihtiyaçlarımızı dile getirmiyoruz, o kadar boşa zaman harcanıyor ve yıpranıyoruz ki, bunu nasıl öğrenemediğimize inanamıyorum.

Bir de “aile ile, kan bağı olanlarla empati kurmanın zorluğu”. Bu ne yaman çelişkidir. En yakın olduklarımızı kalben dinleyememek. Ama insanın kendisine bile şefkat göstermeyebileceğini düşünürsek o kadar da şaşırmamalı belki de.

Sonuçta insanın küçüklüğünden beri maruz kaldığı iletişim tarzından kurtulmak kolay değil. Kitaptaki bazı yaklaşımları yadırgıyorsunuz. Bu bize uymaz diyebiliyorsunuz ama ben denemenin ve içselleştirmenin işe yarayacağına inanıyorum. En azından en yakınlarımızla, en kıymetlilerimizle. Bunun için hem okuyun hem okutun diyorum.

Bu bölümde söz alan arkadaşlarım,

(03:09) Yavuz Abut, (07:55) Aycan Acar Şahin, (10:58) Meral Kuzu, (14:11) Hatice Ergüven Doydum, (16:27) Cem Çağatay Karaali, (20:08) Elif Burcu Yılmaz, (24:55) Müge İrfanoğlu, (27:10) Aydan İrem Sungur, (30:55) Seda Diril Boyraz, (32:50) Belgin Elmas, (36:45) Hicran Şaşmaz, (40:46) Suat Soy, (43:45) Meral Kuzu, (46:06) Ersin Polat, (49:37) Olcay Çat, ve (51:05) Talha Çelik

Support the Show.

  continue reading

218 epizódok

Artwork
iconMegosztás
 
Manage episode 387467587 series 2627708
A tartalmat a Mete Yurtsever biztosítja. Az összes podcast-tartalmat, beleértve az epizódokat, grafikákat és podcast-leírásokat, közvetlenül a Mete Yurtsever vagy a podcast platform partnere tölti fel és biztosítja. Ha úgy gondolja, hogy valaki az Ön engedélye nélkül használja fel a szerzői joggal védett művét, kövesse az itt leírt folyamatot https://hu.player.fm/legal.

Send us a Text Message.

Kitap Kulübü’müzde Kasım ayında 35’inci buluşmamızda Marshall Rosenberg’in “Şiddetsiz İletişim” adlı kitabını konuştuk. Bu bölümde her zaman olduğu gibi katılımcılarımızın kitaba ilişkin görüşlerine yer veriyorum.

Rosenberg iletşimin empatiyle, samimiyetle ve açıklıkla yapılması gerektiğini anlatıyor. Bunun için önerdiği dört aşamalı bir teknik var kitabında anlattığı. Bunu gerçekten olabilecek en zorlu koşulların testine tabi tutmuş. Kan davası içindeki çetelerden, uluslararası çatışma içindeki gruplar gibi.

Her bölümde küçük testler var, aktarılanları sindirip sindirmediğinizi anlayabileceğiniz. Ayrıca baştan sona uzun diyaloglar var, bu tekniği uyguladığı kişilerle yaptığı konuşmaları aktaran, dolayısıyla bir tiyatro sahnesi izler gibi takip edebiliyorsunuz, nasıl iletişim kurduğunu.

Açıkçası kitaptaki bazı uyarıların önceden farkına vardığımı ve uyguladığımı düşünüyorum. İnsanlarla sinirlenmeden diyalog kurabilmek, veya akıl vermekten veya ironiden mümkün olduğunca kaçınmak gibi. Ama bazı konularda ne kadar gelişime açık olduğuma beni ikna etti. Hemen üç tanesini sayabilirim.

“Duygularımızın sorumluluğunu alma”; başkalarını duygu durumumuzdan sorumlu tutmama. Yani bir kişiyi davranışlarını beğenmemiz nedeniyle suçlamanın kendi eksikliğimizden kaynaklandığını anlamak, ki bunu 189 ve 190 bölümde özetlediğim Duygusal Güçle liderlik etmenin sinirbilimi kitabında daha geniş değinmiştim.

“İhtiyaçları dile getirme” bu en çok yaptığımız hatalardan, hep karşımızdakinin anlamasını bekliyoruz, kendimiz ihtiyaçlarımızı dile getirmiyoruz, o kadar boşa zaman harcanıyor ve yıpranıyoruz ki, bunu nasıl öğrenemediğimize inanamıyorum.

Bir de “aile ile, kan bağı olanlarla empati kurmanın zorluğu”. Bu ne yaman çelişkidir. En yakın olduklarımızı kalben dinleyememek. Ama insanın kendisine bile şefkat göstermeyebileceğini düşünürsek o kadar da şaşırmamalı belki de.

Sonuçta insanın küçüklüğünden beri maruz kaldığı iletişim tarzından kurtulmak kolay değil. Kitaptaki bazı yaklaşımları yadırgıyorsunuz. Bu bize uymaz diyebiliyorsunuz ama ben denemenin ve içselleştirmenin işe yarayacağına inanıyorum. En azından en yakınlarımızla, en kıymetlilerimizle. Bunun için hem okuyun hem okutun diyorum.

Bu bölümde söz alan arkadaşlarım,

(03:09) Yavuz Abut, (07:55) Aycan Acar Şahin, (10:58) Meral Kuzu, (14:11) Hatice Ergüven Doydum, (16:27) Cem Çağatay Karaali, (20:08) Elif Burcu Yılmaz, (24:55) Müge İrfanoğlu, (27:10) Aydan İrem Sungur, (30:55) Seda Diril Boyraz, (32:50) Belgin Elmas, (36:45) Hicran Şaşmaz, (40:46) Suat Soy, (43:45) Meral Kuzu, (46:06) Ersin Polat, (49:37) Olcay Çat, ve (51:05) Talha Çelik

Support the Show.

  continue reading

218 epizódok

Minden epizód

×
 
Loading …

Üdvözlünk a Player FM-nél!

A Player FM lejátszó az internetet böngészi a kiváló minőségű podcastok után, hogy ön élvezhesse azokat. Ez a legjobb podcast-alkalmazás, Androidon, iPhone-on és a weben is működik. Jelentkezzen be az feliratkozások szinkronizálásához az eszközök között.

 

Gyors referencia kézikönyv